KORONA MİLAT OLSUN
Dünya modern zamanların en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya. Artık kriz değerlendirmesini aştı, çöküş olarak değerlendiriliyor. Ama büyük insanlık ayakta kalmak zorunda. Sistemleri sorgulayarak, zorlayarak bu sıkıntıları aşmaya çalışacağız.
Salgın en çok hizmet sektörünü vurdu. Dünyada insanları bir araya getiren mekanlar günlerce kapalı kaldı, çoğu yerde de hala kapılarında kilit var, kepenkleri indirilmiş.
Salgın sırasında her ülkede çok geniş önlemler alındı, şimdi bu önlemler gevşetiliyor. Gençliğimizde sıkıyönetim bildirileri olur; bunları 70 ve 80’li yıllarda daha çok radyolardan dinlerdik. Şimdi yeni kuralları halkın gözünü sokmak çok kolay. Malum iletişim çağındayız, her şeyi artık bir tıkla elimizdeki telefonlardan öğrenebiliyoruz.
Ülkemizde lokantalar, restorantlar, barlar, kafeler de 21 Mart’tan buyana kapalıydı. 11 Mayıs’ta bu mekanlar kepenklerini açacaklar. Ancak artık Koronavirüs önlemleri devrede olacak.
Peki nedir bu önlemler?
Bir kere masaların arasında 2 buçuk metre mesafe olacak. Tuzluklara veda edeceğiz. Masada her şey tek kullanımlık olacak. Masalar etrafında dolanan personeli göremeyeceğiz. Siparişler kısa sürede dijital sistemle alınacak.
Gelelim mutfaklara; hijyen kurallarına en dikkat edilecek yer aslında buralar. Tüm gıdalar sıkı bir temizlikten geçirilecek. Mutfak, bulaşık ve servis bölümleri kesinlikle ayrı olacak. Yiyecekler kesinlikle açık olarak sergilenmeyecek, cam bölmelerle ayrı olacak. Çalışanlarının maskeli ve eldivenli olacağını herhalde artık herkes anlamıştır. Bu kurallara uymayanlara ağır para cezaları var, işletmeler de kapatılacak.
Bir önemli not…İşletmelerde en az iki tuvalet ve lavabo bulunacak. Kadın ve erkeklerin tuvaletleri kesinlikle ayrı olacak.
Ayrıca mekanların metrekaresine göre oturma düzenleri, hijyen şartlar, mekan açma şartlarının yerine getirilip getirilmediği, gerek merkezi gerekse yerel yönetimlerin halk sağlığı ekipleri ve yetkili birimleri tarafından sıkı bir şekilde denetlenmeli ve denetimlerin sürekli hale getirilmesi gerekmektedir. Uzmanlar sürekli uyarıyor, bu tür virüs salgınları artık hayatımızda hep olacak ona göre davranmalı ve sosyal mesafelere azami dikkat etmeliyiz diye. Bu sebeple nefesin nefese karıştığı ortamların oluştuğu küçücük mekanlar tekrar sıkı bir biçimde denetimden geçirilmeli, metrekaresine göre düzen sağlanmalı veya hizmet izni verilmelidir.
Korona günlerinde mekanların bu kurallara uyması zorunlu. Binlerce insanın girip çıktığı işletmeler açılacak ama salgın karşısında başarılı bir sınav verecekler mi? Araştırmalara göre, paranın en çok virüs ve bakteri taşıyan alışveriş aracı olduğu saptanmış. Para alınacaksa, alan da veren de mutlaka ellerini dezenfekte etmeli. Artık yanımızda küçük dezenfektanları bulundurmalıyız.
Bir önemli konu da tuvaletler. Mutlaka günün 24 saati çok temiz olmalı. Zor değil, bunu yapan akaryakıt istasyonları var. Tabii ki bu gereksinimleri layıkıyla yerine getiren işletmeler var. Ama Korona öncesi lokanta, restorant, kafe, bar gıda üretim yerleri ve fırınlarda yapılan denetimlerde çok kötü görüntüler gördük. Tuvaleti olmayanlar veya adet yerini bulsun diye yapılmış tuvaletleri olan mekanlar gördük. Artık kimsenin bunlara tahammülü yok. Bu nedenle KORONA BİR MİLAT OLSUN diyoruz.
Cengiz Erdil 7 Mayıs 2020
