Sağlık çalışanlarının yoğun bakımda koronavirüsle mücadelesi görüntülendi

Sağlık çalışanlarının yoğun bakımda koronavirüsle mücadelesi görüntülendi

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Covid Yoğun Bakım kırmızı kodlu alanı görüntülendi. Yoğun bakım sağlık çalışanlarının  hastaları için ter döktüğü anlar, anbean kameralara yansıdı.

Koronavirüs vakalarının tedavi gördüğü Covid Yoğun Bakım alanını görüntüleyen gazeteciler, sağlık çalışanlarının canla başla çalışmalarına anbean şahit oldu.

ŞU ANA KADAR 8 YATAK KULLANILDI

200 yoğun bakım yatak kapasitesine sahip AÜ Hastanesi’nde, Covid Yoğun Bakım’da bugüne kadar sadece 8 yatak kullanıldı. Şu an Covid Yoğun Bakım’da yatan 1’i pozitif, 7’si Covid-19 şüphelisi 8 hasta, özel bölmeli yoğun bakım alanında tedavi görüyor. Sağlık çalışanları, Covid Yoğun Bakım’a girmeden önce koruyucu elbiselerini giyerek, maske, eldiven ve siperliklerini takıyor. Covid Yoğun Bakım alanına ziyaretçi kabul edilmediği için yatan hastaların yeme, içme dahil tüm ihtiyaçları yoğun bakımdaki sağlık çalışanları tarafından karşılanıyor. Koruyucu elbisenin altında saatlerce ter döken sağlık çalışanları, hastaların hem tedavisini yapıyor, hem de onlara psikolojik destekte bulunuyor.

COVİD YOĞUN BAKIM'DA 8 VAKA

AÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Melike Cengiz, Covid Yoğun Bakım alanındaki çalışmalar hakkında DHA’ya bilgi verdi. 24 saat kesintisiz vardiya usulü çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Melike Cengiz, koronavirüs vakaları için ayrı, koronavirüs şüphesi ortadan kalkan hastalar için ayrı, normal hastalar için ayrı yoğum bakım alanları oluşturduklarını anlattı. Prof. Dr. Cengiz, “Hastanemizde şu an için 8 yataklı yoğun bakım alanımız ayrılmış durumda. Antalya’daki yoğunluk açısından yeterli olduğu için covid hastalar burada tedavi görüyor. Sayıda artış olacak olursa hastanemizde 100’ün üzerinde, yine covid hastaların alınabileceği yoğun bakım yatağına sahibiz. Bununla ilgili en kötü senaryoya, hem eleman, hem de alt yapı açısından hazırız. Umarım bunlarla karşılaşılmaz. 8 yoğun bakım yatağı şu an tedavi için bizim için yetmektedir” diye konuştu.

ÖZEL GİYSİYLE MÜDAHALE

Koronavirüs hastalarının tedavi edilebilmesi için öncelikli olarak sağlık çalışanlarının kendilerini koruması gerektiğini belirten Prof. Dr. Melike Cengiz, şöyle konuştu:

MASKELERİN ALTINDA ZOR NEFESLER

Koruyucu giysi ve maskelerin altında zor nefes aldıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, “Maskeyle nefes almak zordur ama biz genellikle cerrahi branşların tamamı salgın dışında da maske altında nefes almaya alışmış insanlarız. Ancak giydiğimiz bütün kıyafetler dışarıdan gelebilecek sıvıların bizi etkilemesini engelleyecek nitelikte olduğu için hava ve sıvı geçirgenliği çok kısıtlı. Dolayısıyla sauna etkisi yaratıyor. İçerisinde 10-15 dakika kaldığınız zaman ciddi şekilde terliyorsunuz. Birkaç saati geçtiği zaman çok bunaltıcı oluyor. Bunun dışında yoğun çalışmada su içmek isteseniz, tuvalete gitmek isteseniz bunun için kıyafeti tamamen çıkarmanız gerekiyor ve bir daha kullanamıyorsunuz. Dolayısıyla bu şekilde çalışmak hem yıpratıcı hem de stresli” diye konuştu.

'BURADA KİMSENİN HAKKI ÖDENMEZ'

Covid Yoğun Bakım alanına ziyaretçi almadıklarını belirten Prof. Dr. Melike Cengiz, tüm hastaların ihtiyaçlarının sağlıkçılar tarafından karşılandığını söyledi. Prof. Dr. Cengiz, “Hekim olanların bile bu alana giriş ve çıkışı kısıtlı. Çünkü sonuçta burası bir risk alanı ve bizim riski yaymamamız gerekiyor. O nedenle hastaların tüm öz bakımları buradaki sağlık çalışanları tarafından yapılıyor. Bu konuda görev dağılımı olmakla birlikte yoğun bakım disiplininde hastanın neye ihtiyacı varsa hekiminden, hemşiresinden, hasta bakıcısından herkes her türlü işi burada yapmaya alışıktır. Hastanın silinmesi, temizlenmesi, öksürtülmesi, yemeğinin yedirilmesi, moralinin düzeltilmesi, tıraşı bile her türlü detay biz sağlıkçılar tarafından gerçekleştiriliyor. Bu bir ekip işi. Burada çalışan her birey çok kıymetli. Burada görevinin ne olduğu önemli değil. Bu alanın temizliği iyi yapılmazsa yaptığınız bütün çabalar boşa gider. Burada hastalara iyi davranılmazsa hastanın tedavisi mümkün olmaz. Burada ekip olarak ön plana çıkabiliriz. Burada kimsenin hakkı ödenmez” diye konuştu.

14 / 15

SAĞLIKÇILARDAN 'EVDE KAL' ÇAĞRISI

Bu dönemde dışarı çıkanlara ‘Evde Kal’ çağrısı yapan Prof. Dr. Melike Cengiz, şöyle konuştu: “Dışarı çıktım ne olacak ki diye düşünmemek gerekiyor. Sağlık Bakanımızın da açıkladığı gibi bir kişi onlarca kişiyi enfekte edebiliyor. Maalesef insan hasta olduğunu bilerek dışarı çıkmaz. Ama bu virüsle temas ettiğimiz anda hastalık belirtilerini göstermiyoruz. 10-14 gün civarında kuluçka süresi olabiliyor. Dolayısıyla virüsle temas etmiş ve vücudunda çok miktarda virüs bulunduran bir kişi 14 gün bunu anlamayabilir. İşte bu anlamadığı süreçte, etrafta ne kadar çok bulunursa o kadar fazla kişiyi enfekte eder. Bunun yoğun bakımcılar için anlamı şu; Yoğun bakımda bu hastaların tedavisi uzun sürüyor ve güç. 1 hastanın tedavi olabilmesi için günlerce, aylarca yoğun bakımda kalması gerekebiliyor. 3-5 hasta bu durumda bize gelirse biz bunu tedavi edebilir, yatak bulabilir, bakımlarını yapabiliriz. Şu anda olduğu gibi rahat bir şekilde çalışabiliriz. Çok fazla dışarı çıkan insan çok fazla yayar. Düşünün ki 10 kişi değil, 100 kişi aynı anda hastaneye başvurdu. Bunlar bir günde tedavi olmuyor, günler, aylar sürüyor. İşte bu nedenle hastaların tedavi bulma şansını ortadan kaldırıyorlar. O yüzden yayılmayı engellemek zorundayız. Yoksa yatacak yoğun bakım yatağı bulmak mümkün olmaz.” (DHA)

Haber Global: 24 Nisan2020