18 Mart Çanakkale Zaferi
Birinci Dünya Savaşının en hararetli günleri ve en kanlı çarpışmaları 1915 yılında Çanakkale Boğazı önlerinde yaşanmıştır.
Muhtemeldir ki dünya tarafından “Hasta Adam” olarak görülen ve değerli topraklarını korumak için yeterli gücü olmadığı düşünülen Osmanlı İmparatorluğunun kendilerine mukavemet gösteremeyeceği inancıyla yaklaşan kışa aldırmayarak Çanakkale önlerine Kasım ayında dayanmışlardı.
İtilaf devletleri periyodik aralıklarla gerçekleştirdiği hücumlardan 1914 yılı sonlarına dek netice alamadılar ve kış bastırdı. Düşman donanması mayınlar nedeniyle boğazı geçemiyordu, topçu ateşi ile Çanakkale boğazı sırtlarını dövmekle yetindiler.
Birinci Dünya savaşının sona ermesi ve İtilaf Devletlerinin savaş ganimetlerini paylaşmaya başlaması için tek bir adım vardı. Çanakkale’yi geçmek!
Osmanlı İmparatorluğu da tehlikenin farkındaydı. Alman subaylar ile orduların komutası güçlendirilmiş, olası bir yenilgi yaşanmaması için Anadolu’da eli silah tutan her erkek, hatta bir çok kadın cepheye sürülmüştü.
Cephede yerlerini alan Türk askeri kayıtsız şartsız emirlere uyuyor, ölümü pahasına itaatsizliğe kalkışmıyorlardı. Ancak komuta eden Alman subaylar teknik bilgiye sahip olsalar da yeterli saha deneyimlerine sahip değillerdi. Bu nedenle zaman zaman yönetim zaafları oluşuyordu.
İtilaf Devletleri 26 Şubat tarihinde ciddi bir saldırıya geçerek boğaza konuşlu Osmanlı tabyalarını etkisiz hale getirdiler. Düşman donanması ile karadaki Osmanlı birlikleri karşılıklı olarak birbirlerini top atışına tutuyorlardı.
İtilaf devletleri topçu ateşinin desteğini alsa da kara harekatı olmadan boğazları geçemeyeceğini anlayınca 18 Mart’ta karadan şiddetli bir taarruz başlatıldı. Bu taarruza verilen cevap cepheye asker sürüp mevziye yatmaktı. Bu aşamada cepheye sürülen Osmanlı askerlerinin bir çoğu daha kurşun atamadan veya mevziye geçemeden şehit oluyorlardı.
Düşmanları Conkbayırı Mevkiinde Mustafa Kemal durdurmayı başardı. Burası harbin yaşandığı bölgenin görülebileceği ve sahip olanın boğaza da sahip olabileceği bir bölgeydi. Düşman ilerleyişi durunca ve bazı düşman gemileri de Çanakkale boğazını geçmek isterken mayınlar çarpınca düşman püskürtülmüş oldu.
Sonraki saldırılar daha cılız olacaktı. Çanakkale’nin geçilemeyeceğini anlayan düşmanlar bir gün ansızın Çanakkale’yi terk ettiler.
18 Mart Çanakkale Zaferi, batmakta olan bir milletin dünyada otorite halindeki devletlere ders vermesi bakımından önemlidir. İnsanlık tarihinin en kanlı harplerinden birini hatırlatan 18 Mart Çanakkale Zaferi bu ulusun başı sıkışınca ne denli kahramanlaşabileceğini göstermektedir.
18 Mart tarihi kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik makamına ulaşan yüce insanları bir kere daha hatırladığımız, minnettarlığımızı, şükran duygularımızı sunduğumuz kutlu bir gündür. İşte bu nedenle 27.06.2002 tarihinde 4768 sayılı kanunla 18 Mart, Şehitler günü olarak kabul edilmiştir..