DEPREM GERÇEĞİNİ NASIL ÖĞRENDİM?

Cengiz Erdil 11 Şubat 2020

www.gazetepencere.com

DEPREM GERÇEĞİNİ NASIL ÖĞRENDİM?

ATV Haber Merkezi’nin tozu dumana kattığı 90’lı yıllardı. Ali Kırca ve Ayşenur Arslan yönetiminde,  “Haber Hayattır” felsefesinden yola çıkan muhabir ve kameramanların haber peşinde koştuğu günlerdi.  Susurluk Skandalı, 28 Şubat kararları, Güneydoğu’da yüksek gerilim, şeytan üçgenlerinde öldürülenler, suç örgütlerinin bitmeyen çatışmaları yaşandı o yıllarda. Elbette halkımızın her türlü sorunu için habercilerin yurdu karış karış dolaştığı günlerdi o günler.  Haber Merkezini yönetenlerin derdi o zamanlar doğru ve izlenebilir haberdi. İktidarla, muhalefetle, onunla bununla iyi geçinmek değildi.

FELAKETİN SENARYOSU

İşte o günlerden birinde, haber koşusunda eski çalışma arkadaşım olan Oğuz Haksever, dönemin Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Başkanı Profesör Ahmet Mete Işıkara’dan aldığı, İstanbul Valiliği’ne ‘gizli’ kaydıyla sunulan deprem dosyasını getirdi. Yıl 1997 idi. Raporu okuduğumda bu kadarı da olmaz denilebilecek bir felaketle karşı karşıya olduğunu anladım İstanbul’un. Rapor yedi büyüklüğünde bir deprem yaşaması muhtemel kenttin nelerle karşılaşacağını anlatıyordu. Yani bir felaket senaryosuydu. İşte ben İstanbul için deprem gerçeğini böyle öğrendim.

Oğuz ile ‘İstanbul Depremi’ adı altında bir haber dosyası hazırladık. Yöneticilerimiz dosyanın bölümler halinde yayınlamaya karar verdi ve ortalık karıştı. Ali Kırca ve Ayşenur Arslan, içeriden ve dışarıdan  ‘felaket tellallığı yapıyorsunuz’ sözlerine göğüs gerdi, sonuna kadar arkamızda oldular.(Şimdi haber merkezlerini yönetenlerin kulakları çınlasın, elbette bir ikisi hariç)

Türkiye’de sonradan herkesin bildiği Aykut Barka, Mustafa Erdik, Naci Görür ve Celal Şengör gibi bilim insanlarını ben bu dosyayı hazırlarken tanıdım.

Dosyamızla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başarı ödüllerinden birini aldık ama yaptığımız iş, Türkiye’nin yoğun gündeminde çabuk unutuldu.

AZ KİŞİNİN BİLDİĞİ KORKU ÜLKEYİ SARDI

Ve ülkemiz acı gerçeği 1999 Gölcük Depremiyle yaşadı. Bilim insanlarının yazdığı senaryo gerçek oldu. Biraz sapmayla İstanbul’un hemen karşısında Yalova ve Gölcük’te yaşandı deprem. Ben o felakete ailemle Bayramoğlu’ndaki Basın İlan Kurumu kampında yakalandım. Sıcak bir yaz gecesinde İzmit Körfezinden yükselen o yakıcı ve yıkıcı deprem ışıklarını gözlerimle gördüm. Tüpraş Rafinesinde çıkan yangına, deprem sonrası başlayan korkunç paniğin şahidi oldum. Elbette habercilik görevini yaptım, mümkün olan telefon bağlantılarıyla haber merkezlerini bilgilendirdim.

Oğuz ile birlikte hazırladığımız deprem dosyasında neler vardı? Diye ayrıntılara girmeyeyim, zaten tüm ülke Gölcük, ardından Düzce’de yaşanan felaketlerle depremin sanayi bölgesi Marmara’da nelere yol açacağını çok iyi gördü.

AYKUT BARKA’NIN UNUTULMAZ SÖZLERİ

Burada Rahmetli Prof. Aykut Barka için bir parantez açayım. Kuzey Anadolu Fayının uzmanı olan Barka hoca, Gölcük depreminden bir ay önce İzmit’te verdiği bir konferansta Gölcük ve Yalova’da deprem olabileceğini belirtmiş, ne etkili ve yetkililerin ne de halkımızın kılı bile kıpırdamamıştı.  Barka ile 23 yıl önce yaptığım röportajı hiç unutmuyorum. “ Yediden büyük bir depremde İstanbul’da ölü sayısı ne olur?” diye sormuştum. Bırakın Türkiye’yi, dünyanın sayılı deprem uzmanlarından olan Barka, şöyle demişti; “ilk anda 30 bin kişi ölür, sonradan 100 bini geçer, çünkü biz deprem sonrası kurtarma faaliyetini bilmiyoruz.”

Aykut Barka’nın dediği Gölcük Depreminin acı gerçeği oluverdi. Ağustos sıcağında enkazdan çıkarılan ve ‘su’ diye inleyen depremzedelere bidonlarla su verildi. Bunlar böbrek yetmezliği nedeniyle hastanelerde tedavi gördü, bazıları öldü. Türkiye kurtarma ve deprem sonrası müdahalede ilerleme sağladı. Ancak 1999’dan sonra olan depremler yerel denebilecek düzeydeydi.

Şimdi soru şu…  Geniş bir alana yayılması beklenen İstanbul depreminde ekip sayısı yeterli olacak mı?

Deprem önlemi diye planlanan kentsel dönüşümden de bir şey çıkmayacağı artık belli. Ama bu başka bir yazının konusu.

Cengiz Erdil 11 Şubat 2020

www.gazetepencere.com