Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) konser harcamalarına ilişkin yürütülen soruşturmada 13 kişi gözaltına alındı. 32 konser hizmet alımında 154 milyon liranın üzerinde kamu zararına yol açıldığı öne sürüldü. ABB’den yapılan açıklamada, “AK Parti döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanmış, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar ise 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcanmıştır.” denildi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konser harcamalarına ilişkin başlatılan soruşturmada 13 kişi gözaltına alındı. Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmada, konser hizmet alımlarında kamu zararına yol açıldığı iddia edildi.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay denetimleri ve bilirkişi raporlarına göre 32 konser hizmeti alımında toplam 154 milyon 453 bin 221 lira 60 kuruş tutarında kamu zararının oluştuğu belirlendi.
13 GÖZALTI
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan isimler arasında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı H.A.B., eski Kültür Etkinlikleri Şube Müdür Vekili H.E., eski Daire Başkan Vekili H.Z., çeşitli dönemlerde görev yapan kültür etkinlikleri şube müdür vekilleri ve çok sayıda organizasyon şirketinin sahipleri ve ortakları yer aldı.
Şüphelilerin “Görevi kötüye kullanma” ve “İhaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla gözaltına alındığı, işlemlerin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce sürdürüldüğü öğrenildi.
YAVAŞ’TAN İLK AÇIKLAMA GELDİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş operasyon sonrası gazeteci Ünsal Ünlü’ye açıklama yaptı. Yavaş açıklamasında, “Biz bu döneme (2021-2024) ilişkin kendi incelememizi yaptık daha önce. Buna ilişkin sorular geldiğinde. Kaldı ki mülkiye müfettişleri de yaptı ve bir kamu zararı bulunamadı burada. Şimdi işin içine ihaleye fesat karıştırmak falan gibi bir şeyler katarak bambaşka bir yere götürmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
BELEDİYEDEN AÇIKLAMA
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden operasyona ilişkin açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Konserlere yönelik yapılan harcamaların kamu zararına sebebiyet verdiği iddiaları adı altında bir takım gözaltılar olduğu kamuoyuna yansımıştır. Bu olayla ilgili daha önce 11.11.2024 tarihinde yaptığımız açıklamada olay ayrıntıları ile izah edilmiştir. Olay derhal Belediyemiz Teftiş Kuruluna bildirilmiş, konu ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlük ve kamu zararı olmadığına dair rapor düzenlenmiştir. Daha sonra Mülkiye Müfettişleri konuyu incelemiş, ardından 9 kişi hakkında soruşturma açılmış ve 6 kişi için soruşturma izni verilmiştir. İlgililer ve savcılığın itirazı üzerine 9 kişi hakkında soruşturma izni verilmiştir. Bu arada savcılığın dosyayı bilirkişiye gönderdiğini öğrenmiş bulunuyoruz.”
Çalışanların davet edilmeleri halinde gidip ifade vereceklerinin belirtildiği açıklamada, “Normal şartlarda, halen Belediye’de görev yapan çalışanlarımız emniyete davet edilerek ifadeleri alınabilirdi. Ancak alışıldığı üzere olay farklı bir boyuta çekilmek istenmiş ‘Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon’ adı altında kamuoyuna yansıtılmıştır. Oysa bu bahse konu kişiler davet edilseler hepsi de gidip ifade verebilecek durumdadır. Oysa daha önce kültür dairemizin tüm işlemleri Sayıştay tarafından denetlenmiş herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.” denildi.
“Ayrıca Mülkiye Müfettişlerince 2021-2022 yılları arasında geriye doğru 10 yıllık teftiş yapılmış, ihale usulüyle ilgili herhangi bir tenkit ya da bulguya rastlanmamıştır. Dolayısıyla Kültür Dairesi ihalelerinde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır. Konserlerde en büyük masraf sanatçı ücretlerinden değil, sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklanmaktadır. Sahnenin nasıl kurulacağı da konser alanının büyüklüğüne göre değişmektedir.” bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, şunlar belirtildi:
“Nitekim idaremiz teftiş kurulu başkanlığı tarafından yapılan soruşturmada kamuoyuna yansıyan konserleri tahkik ettiğinde, bu çapta iş yapabilen bir başka firmadan teklif almış ve aynı çapta konser için 56 milyon TL bedel bildirilmiştir. Yapılacak yargılama sırasında muadili konserlerle ilgili özel veya Kültür Bakanlığının yaptığı Kültür Yolu festivali ve resmi kurumların gerçekleştirdiği konser bedelleri dosyaya intikal ettiğinde, kamu zararı olup olmadığı netleşecektir.”
AKP dönemiyle aralarındaki harcama farkına da vurgu yapıldı. ABB’nin açıklamasında, “Harcama boyutlarına gelince; AK Parti döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanmış, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar ise 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcanmıştır.” denildi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Olay, kamuoyuna 154 milyon TL kamu zararı olarak yansıtılmıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki ABB bugüne kadar eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada, “ihaleye fesat” ve “kamu zararı” iddiasıyla Melih Gökçek ve dönemin yetkilileri hakkında şikâyette bulunmuştur. Bu dosyalardan:
– 55 tanesinde bilirkişi raporu alınarak takipsizlik kararı verilmiştir.
– 11 tanesinde bilirkişi raporu alınmadan takipsizlik kararı verilmiştir.
– 11 tanesinde ise iddianame düzenlenmiştir.
Ancak hiçbir dosyada adli yaptırım veya tutuklama kararı olmamıştır.
Hâlen 5 dosya derdesttir.
Bunlardan ikisi bizzat Melih Gökçek’in tarafı olduğu dosyalardır ve 5 dosya 6 yıldır hiçbir işlem yapılmadan bekletilmektedir. Beklentimiz; soruşturmaların herkese ayrıcalık tanınmadan eşit şekilde yürütülmesi ve adaletin sağlanmasıdır.”
Yakın zamanda bir basın toplantısı düzenleneceği belirtilerek bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığı ve Gökçek dönemine ait dosyaların kapatıldığı, bu dosyalardaki şüpheli isimlerin siyasi kimliklerinin de kamuoyuna açıklanacağı duyuruldu. Açıklamada, “4 bin bilirkişi arasından hep aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun teşkil etmektedir.” denildi.
ABB’nin açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı:
“Örneğin AKP İl Başkan Yardımcısına verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan güncel zarar yaklaşık 58 milyon dolar (2,4 milyar TL) olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır.
Yine aynı bilirkişiler; Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam oluru olmasına rağmen “imzası yok” diyerek bilirkişi raporu hazırlanmış akabinde savcılıkça takipsizlik kararı verilmiştir.
Bir başka örneği de 2015’te Seymen su ile yapılan sözleşme kapsamında hiçbir hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada 16 kez savcı değişmiş, halen iddianame düzenlenmemiştir.
Bizim beklentimiz; bekletilen bu dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır.
Son olarak; operasyondan önce Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından bunu duyurması bile olayın siyasi boyutunu gözler önüne sermektedir. Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”