İmamoğlu Rize: Birisi umut veriyor, birisi korku salıyor; umut mu kazanır korku mu?

İmamoğlu Rize: Birisi umut veriyor, birisi korku salıyor; umut mu kazanır korku mu?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Rize’deki Halk Buluşması’ndan yurttaşlarla buluştu. İmamoğlu, konuşmasında, Erzurum mitinginde kendisine yönelik saldırıdan iktidarı sorumlu tuttu.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de Halk Buluşması’nda yurttaşlarla bir araya geldi.

İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, Erzurum mitinginde yapılan saldırıya da değindi. İmamoğlu, “Ne yaptılar, bir avuç insana sözüm ona bizi, kışkırttıkları insanlara taşlatmaya kalktılar. Bunlar ne yaptıklarını bile bilmiyor. Sonra pişman oldular birbirlerine düştüler. Sonra dediler bunlar kendilerini taşlatıyor. Taş atanların bir kısmı ortaya çıktı, çeneleri kesildi” dedi.

İmamoğlu’nun açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:

Taraflardan birisi diyor ki, “Biz gelince her şey çok güzel olacak”. Öteki taraf da diyor ki “Biz gidince her şey kötü olacak”. Birisi umut veriyor, birisi korku salıyor. Umut mu kazanır korku mu?

Bana oy vermeyenlerin de kalbini kazanacağım. Ben öyle bir ahlaktan geliyorum. Milletimiz korkmaz, kendisine güvenir. Ben gidince her şey kötü olacak demek ne demek ya? 86 milyon milletin evlatlar var evlatları. Her şey kötü olacak diyerek milleti korkutmak isteyen akıl, kibirli bir akıldır.

Allah bunların gazabından memleketi korusun. Kim giderse gitsin, burası Türkiye Cumhuriyeti. Siz derede kum tanesi olmazsınız bu memlekette kum tanesi. Kimler geldi kimler geçti. Herkes haddini bilecek. Baki olan vatanımız, devletimiz.

Evine git evine. Hanımına, çoluğuna çocuğuna hizmet et.

Bir gün İstanbul’u teslim edeceğim. Koltuklar kimseye kalmaz.

Hala ben gidersem ülke batar diye korkutmaya çalışıyorsan, senin karnen sıfır sıfır. Başarısızsın. Kendin itiraf ediyorsun. Bu millet korkmaz, kendine güvenir. Onun için 14 Mayıs’ta millet kazanacak millet.

Bir kişi devri bitecek. “Ben bilirim” devri bitecek. 15 Mayıs’tan itibaren milletçe birlik bütünlük içinde yolumuza devam edeceğiz.

Devletin hizmetlerini bu millete eşit dağıtacağız. Millet İttifakı’nın önemini iyi anlamanızı istiyorum. Millet İttifakı siyasetin orasında burasında bir yapı değildir. Millet neredeyse biz orada olacağız. Milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Türkiye’nin birleştirici gücü, Hak, hukuk, Adalet’in simgesi Kemal Kılıçdaroğlu ile geliyoruz.

Çaykur’un liyakatla yönetilmesini sağlayacağız. Çaykur, ne yazık ki yerle bir edildi.

Üniversiteli gençlerimizin burs imkanlarını artıracağız. Bunlar üniversite nedir bilmiyorlar. Üniversiteyi bile baskı altına almaya çalışıyorlar. Akademisyenler, düşünecek, taşınacak. Çocuklara öğretecek.

Üniversiteler ilim irfan yuvalarıdır, özgür alanlardır.

Rize’nin bütün ulaşım sorunlarını biz çözeceğiz. Biz iş yapmaya geliyoruz. Bugünkü iktidarın bu ükkeye verebilecek dermanı kalmadı. Yoruldular, tükendiler. İşe yarar kadroları kalmadı. Kendi çalıştıkları bakanlar bile bunlarla çalışmak istemiyorlar. Çünkü orada bilgilerinin işe yaramayacağını biliyorlar. Onun etrafında memleketin geleceğini düşünen kim varsa uzaklaştı.

Her gece kimin hangi filmini, hangi itiraflarını dinleyeceğimizi şaşırdık. O itirafları dinledikçe ben utanıyorum biliyor musunuz? Bunlarda utanma yok, ben utanıyorum. Memleketi bu duruma düşürenlere yuh olsun.

Neymiş efendim Millet İttifakı gelecekmiş Diyanet’i kapatacakmış. Allah bunlara akıl versin. Benim duam tutar da bir tek bunda tutmadı. Gene ben dua edeceğim, iyilik istiyorum.

Diyanet’i kuran Mustafa Kemal Atatürk. Biz Diyanet’i niye kapatalım yahu. Ama o partizan aklı oradan yollayacağız. Allah’la kul arasına kimse giremez. Bizim camilerimizi kimse siyasete alet edemez. Ettirmeyeceğiz.

Kimse kimsenin giyim kuşamına karışmayacak. Herkesin amiri kendisidir. Bu tür insanları birbirine düşüren aklı bir an önce evine yollayacağız. Bakın şimdi, güleryüz kazanacak dedim hepinize. 14 Mayıs’a az kaldı. Ne yaptılar, bir avuç insana sözüm ona bizi, kışkırttıkları insanlara taşlatmaya kalktılar.

Bunlar ne yaptıklarını bile bilmiyor. Sonra pişman oldular birbirlerine düştüler. Sonra dediler bunlar kendilerini taşlatıyor. Taş atanların bir kısmı ortaya çıktı, çeneleri kesildi. Daha konuşamıyorlar.

Ama biz artık çok güzel şeyleri konuşmaya başlayacağız. Bunlar şimdi, iftira atmaya başladılar. OY verirlerse, seçim Milli irada, bize oy verirlerse darbe. Bunlara aldanmayın. Millet uyandı. 31 Mart’ta uyandı. Sonra ne oldu? Bunlar seçimi iptal etmeye kalktı, 13 bin 500 oyluk fark 806 bine ulaştı.

Kardeşim bırakın bu memleket size ait değil, 86 milyon insanın ortak evi. Evimizin içini temiz tutacağız. Geçmişe sıkışıp kalmadan, demokratik, özgür güvenli geleceğimize odaklanacağız. Sorunun değil, çözümün sahibi olacağız.

Bir avuç insanın iktidarı bitecek, 15 Mayıs’tan itibaren Türkiye güçlü ülke olma yolunda ilerleyecek.

Orta gelirliyi yoksul, yoksulu fukara yaptılar. Türkiye’yi Millet İttifakı’nın becerikli kadroları yönetecek.

(Erdoğan’a) Sen orada emanetçisin. Günün geldiğinde gideceksin. Zaten zamanın geldi, 14 Mayıs’ta yolluyoruz sizi, yolluyoruz.

Çaykur’un işçilerine de kadroyu biz vereceğiz. Geçmişten bugüne, zamanı dolan kişiye de bu millet güle güle demeyi bilir. Bu bir avuç insanı eve yollamaya hazır mı Rize?