Kılıçdaroğlu: Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum

Kılıçdaroğlu: Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum                                                                                                                 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ”1 saat sonra burada buluşalım” paylaşımında bulundu. Ardından bir video mesaj paylaşan CHP lideri, “Bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa o da Erdoğan’dır.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

Kılıçdaroğlu, ”1 saat sonra burada buluşalım” diye yazdı. İnternet sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bir

KILIÇDAROĞLU: YAŞANANLARIN BAŞLICA SORUMLUSU ERDOĞAN

Ardından bir video mesaj yayınlayan Kılıçdaroğlu, paylaşımına, “Halkımızın halini yerinde gördüm. Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum. Bu çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur. Erdoğan’la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluşmayacağım. Ben halkımın kavgasını vereceğim. Sonuna kadar.” notunu düştü.

Kılıçdaroğlu, video mesajında şunları kaydetti:

Herkese merhaba. Adana, Hatay merkez ilçe, İskenderun ve Antakya’nın ardından son olarak Samandağ ilçemizi ziyaret ettik. Şimdi de Arzur’dayız. Belediye başkanlarımızla görüştük, depremzedelerle buluştuk. Bu noktada halkımızla paylaşmak istediğim bir kaç şey var.

Ülkemiz korkunç bir yıkımla karşı karşıya kalmıştır. Hepimiz biliyoruz ve gözlüyoruz. Burada yürek burkan görüntüler var.

İktidara buradan seslenmek istiyorum. Kovid sırasında çıkarttığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz. Gerekli yardımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere olabildiğince hızlı taşıyacağız. Saray’ın siyasetiyle de PR çalışmalarıyla da yalan dolan haberleriyle de artık ilgilenmiyoruz.

Mesela; bakanlar PR için konvoylarla dolaşıyorlar. Ancak burada felaketin koordinasyonu için gerekli tedbirler alınmamış. Türkiye’nin bu konudaki birikiminden de yeterince faydalanılmamış. Bu felaketlerde kamu kurumlarının, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği önemli. Ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var. Bir çok sivil toplum örgütü de baskı altında yok edildi. Askerimiz de yeterince sokulmadı.

Dün sahada 3 bin 500 asker vardı. Doğal bir arama kurtarma personeli olan madencilerimizin sevkinde maalesef çok geç kalındı. Özetle her konuda sınıfta kaldıkları gibi bunda da kaldılar.

Özetle her konuda sınıfta kaldıkları gibi bunda da kaldılar. Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Çok net söyleyeyim. Bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa o da Erdoğan’dır. 20 yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan bu iktidardır. Onun için kendisiyle görüşmeyi de asla düşünmüyorum. Bu meseleyi asla siyaset üstü de görmüyorum. Bu duruma bizi onun siyaseti getirdi.

Deprem vergilerini çetelere yedirdiler. Hani nerede o para? O paralar da yok. Ömrü boyunca devlete her biçimde vergi veren halk, ihtiyacı olduğunda devleti yanında göremedi. Varsa yoksa seçim, varsa yoksa saray. Bu ülkeyi ne zaman batırsa ‘yanımda olun’ çağrıları yapıyor. Hadi oradan, seninle işim olmaz. Olmayacak da.

İnsanlarımızın halini gördükçe öfkem arttı. Birileri bu ülkenin kaynaklarının nereye harcandığının hesabını vermek zorunda. O yüzden birilerinin felaketi yumuşatma çabalarına destek vermeyi asla düşünmüyorum. Belediye başkanlarımıza söyledim. Kaynak sağlamak için ellerinden geleni yapacaklar. Bürokratik engel mi koyuyorlar? Yapın, dinlemeyin. Bu halka ekmek, battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse tutuklanın. Ağız dalaşı, protokoller, bürokrasi bitti. Çünkü söz bitti.