Millet İradesine Sahip Çıktı. On binler saraçhane’de buluştu 

Millet İradesine Sahip Çıktı. On binler saraçhane’de buluştu 

Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada siyasi yasak ve hapis cezası kararı verilmesinin ardından bugün Saraçhane’de demokrasiye sahip çıkılması için Millet İttifakı önderliğinde miting gerçekleştirildi. Liderler demokrasi mücadelesi vurgusu yaptı.

GERÇEK GÜNDEM /

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine  ‘ahmak’ dediği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi.

Dün Ekrem İmamoğlu’nun çağrısı üzerine İstanbullular Saraçhane’de toplanarak oylarına sahip çıktı. Gerçekleştirilen protestoya İYİ Parti, Memleket Partisi, Sol Parti, DEVA Partisi, Türkiye Değişim Partisi, Gelecek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Emek Partisi sendikalar ve sivil toplum kuruluşları katıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de İmamoğlu’nun yanında yer alarak karara siyasi etkisi olduğu gerekçesiyle eleştirilen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Bu şarkı burada bitmedi” mesajı gönderdi.

Bugün de yine CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Saadet Partisi’nin yer aldığı altılı masanın önderliğinde İBB binasının bulunduğu Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’na destek verilecek ve demokrasiye sahip çıkılacak. İstanbullular da yapılan açıklamalar ile Saraçhane’ye davet edildi.

İstanbullular çağrının üzerine Saraçhane’de toplanmaya başladı. Bazı yollar trafiğe kapatılırken vatandaşlar gruplar haline alana giriş yaptı. On binlerce kişi Saraçhane’de demokrasi mücadelesi için buluşarak Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karara tepki gösterdi.

“Millet İradesine Sahip Çıkıyor” adı verilen mitingde Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Gültekin Uysal, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu kürsüye çıkacak. Saadet Partisi temsilcilerinin yer aldığı mitinge sağlık sorunları nedeniyle Temel Karamollaoğlu katılamadı. Mitingde Karamollaoğlu’nu Genel Başkanvekili Sabri tekir temsil etti.

POLİSİN UYGULAMALARI TEPKİ ÇEKTİ

Mitinge katılan yurttaşlar polisin kapattığı noktalar ve aramaların uzatılması, sokakların kapatılması nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı. Bölgedeki pek çok sokağın kapatılması yurttaşlardan tepki çekti. Öte yandan konuşma noktasının sadece metrelerce uzağında arama noktası kurulması da dikkat çekti. On binlerce İstanbullunun küçük bir alana sıkıştırılmaya çalışıldığı görüldü.

EKREM İMAMOĞLU: ALTILI MASANIN EN ÇALIŞKAN NEFERİ OLACAĞIM

Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle oldu:

Siz ne derseniz o olur. Bu ülkeyi yönetenlerin milletimizle sizinle ne alıp veremediği var. Oyunuzu saymadılar. 4 oy pusulasından 3’ü geçerli, Büyükşehir Belediyesi için kullandığınız oy geçersizdir dediler. Tertemiz, helal oyunuzu iptal ettiler. Seçimi yenilediler.  Sizin seçtiğiniz büyükşehir belediyesine eskiden bizden bizden bir gün önce, kamu bankalarından bol bol kredi verirlerdi. Sizin seçtiğiniz yönetime tam 3.5 yıldır, bu millete ait bankalardan 1 kuruş vermiyorlar.

Onlar sizin seçtiğiniz belediye başkanını görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkarttılar. Baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek onu sürüp başka bir hakimle karar çıkarttılar. Bu ülkeyi yönetenlerin sizinle ne dertleri, ne alıp veremedikleri var?

Bunlar hasta hasta çok hasta. Bunlar milletin iradesine karşı alerjisi olan insanlar. Milli irade kendilerinden yana karar verirse hiç sorun yok. Başka türlü bir karar çıkarsa bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama nafile…

Ne hukuk ne ahlak ne din ne iman gözetiyorlar. Her şeyi yok sayıyorlar. Gözleri hiçbir şey görmüyor. Haksızlığa karşı buradayız. Milyonlarca insan harekete geçiyor. Demokrasi için ayağa kalkıyor. Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, adalet için ayağa kalkıyor.

Dün de oldu, şimdi de oluyor. Milletin iradesine alerjin varsa, seçim sonuçlarını hazmedemiyorsan, tavsiyemiz ne biliyor musunuz? Siyaset miyaset yapmayacaksınız. 16 milyon İstanbullu senin gözünde bir ve eşit değilse, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımızı bir ve eşit görmüyorsanız, memleketi idare ediyorum diyemezsiniz.

Sadece birtakım çıkar gruplarını, seçilmiş dernekleri, birtakım karanlık odakları yönetiyorsunuz. İstanbul’da bir israf düzeni kurdular ve sonsuza dek sürsün istiyorlar. Bir avuç insanın zenginliğine zenginlik katan, İstanbul’un canına okuyan bir düzendi bu. Ben seçimde hemşirelerimden yetki isterken yetkiyi verin, bu israf düzenini yok edelim dedim. Şeffaflıktan asla vazgeçmeyeceğimizi ilan ettim.

Kişilere, gruplara, cemaatlere, partilere, kişisel yakınlığınızın olduğu bu tarz grup ve kurumlara yakın olmayacağız, herkese eşit olacağız dedik. İstanbullular beni bunun için seçtiler. İsraf düzenine bu şekilde son verdik. Bütçemizi 16 milyon İstanbullunun hizmetine sunduk. Bir avuç insan yalan oldu yalan. Avuçlarını yaladılar.

Bu sadece israf düzenine son vermekle kalmadık. Bir şey daha yaptık. İstanbul’da insaf düzeni oluşturdu. İstanbul 3.5 yıldır vicdana ve mantığa uygun şekilde yönetiliyor. Artık İstanbullunun vicdansız, adaletsiz, kısacası insafsız bir düzene tahammülü yok.

Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun halkın oylarıyla seçilmiş bir yöneticiyi haksız, hukuksuz biçimde görevden almak haddini bilmemektir. 100. yılına girerken umutla yürüdüğümüz Türkiye Cumhuriyeti bu ülke vatandaşlarının kanıyla canıyla, bin bir emeğiyle kurulmuştur. Cumhuriyet bu topraklarda yaşayan herkes bir ve özgür olsun diye kuruldu. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Atatürk’ün dediği gibi toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması ve korunması için cumhuriyet kuruldu. Altılı masanın en çalışkan neferi olacağım. Altı genel başkana hepinizin huzurunda söz veriyorum.

Ben ortak aklın iradesine inanıyorum. Toplumun barış içinde, ortak bir geleceği inşa edeceğine inanıyorum. Onların dikte ettirdiği yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum.

Birlikte bu karanlık günleri aşacağız. Asla üzülmeyeceğiz. Asla öfkeye kapılmayacağız. Ama hep birlikte kararlı olacağız. Bu dava bana açılmış bir dava değil. Bu dava ülke davası. Bu dava adalet davası. Bu dava eşitlik davası!

2023 çok güzel olacak. Yalnız benim ya da senin için değil. Hepimiz için çok güzel olacak. Bütün vatandaşlarımız için çok güzel olacak. Herkes kazanacak. Çocuklarımız kazanacak. Gençlerimiz kazanacak. Hepinizi çok seviyorum. Hep birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Her şey çok güzel olacak!

KILIÇDAROĞLU’NDAN AÇIKLAMA

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle oldu:

11 Madde halinde düşüncelerini sizlerle paylaşacağım:

1 – Adalet kutup yıldız gibidir. Yerinde sabit durur ve kainat onun etrafında döner. Bugün bizi buraya getiren yaşadığımız adaletsizlik. Hepinizin huzurunda söz veriyorum. Adalet ya gelecek ya gelecek.

2- Adaleti dağıtacak kişi hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar vermek zorundadır. Bu yapılmazsa adaletsizlik olur.

3- Adaleti dağıtacak kişi, Saray’ın sofrasına asla oturmayacak. Çünkü sofraya oturan alimin fetva yanlıştır.

4- Milli irade 1921 ve 1924 anayasalarının birinci maddesi şudur. Hakimiyet egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin iradesine bugün darbe vuruşmuştur. 16 milyon İstanbullunun iradesine bir yargıç aracılığıyla darbe vurulmuştur.

5- Adalet bugün temel bir Türkiye sorununa dönüşmüştür. Çünkü sokakta herhangi bir vatandaşa sorun. Bu ülkede adalet var mı diye. Emin olun büyük bir kısmı bu ülkede adalet yoktur diyecek. Biz altılı masa olarak adaleti bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Bugün Türkiye’de hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku var. Bu manzarayı bitireceğiz.

6 – Yargıç koltuğunda yargıyı itibarsızlaştıranlar var. uyuşturucu baronlarına ses çıkarmazsan, parti teşkilatından gelenler hakim koltuğuna oturdular. Adalet ağacının içindeki kurtları tek tek temizleyeceğiz.

7 – Zulmün artsın ki tez zeval bulasın. Öteden beri bu ülkede zulüm var. Vekillerimiz, gazeteciler tutuklandı. İstanbul il başkanımız da siyasi yasak kapsamına alındı.

8- Şunu herkes çok iyi bilsin. Ekrem Başkan hakkında verilen karar bize bir milim geri adım attırmayacaktır. Adalet ağacının içindeki kurtları tek tek temizleyeceğiz. Açık ve net ifade edeyim hiç kimse hiçbir güç Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’a hizmet etmekten alıkoyamaz.

9 – Göndereceğiz, göndereceğiz. Adaletsizliği kural haline getirenleri göndereceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri göndereceğiz. Milli iradeye darbe yapanları göndereceğiz. Hiç endişe etmeyin, altılı masa kararlı. Bu ülkeye huzuru, bereketi, adaleti getireceğiz.

10 – Hiç kimse unutmasın ve umutsuzluğa kapılmasın. Bu bir maratondur. Maratonun sonuna geldik. 6 ay sonra maraton bitecek. Asla başınızı öne eğmeyin, önümüzde altı ay kaldı. Siz de haykırın. İktidar, iktidar, iktidar. İktidar olmak için geliyoruz.

11 – Asla başınızı öne eğmeyin. Altı ay kaldı geliyoruz. İktidar olmak için geliyoruz.

ALİ BABACAN’DAN AÇIKLAMA

Ali Babacan’ın açıklamaları şöyle oldu:

Biliyorum çok öfkelisiniz, hepimiz çok öfkeliyiz. Bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu reddediyorum. Ekrem İmamoğlu kardeşime yapılan bu hukuksuzluğu reddediyorum. Birkaç ay evvel Canan Hanım’a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. İktidarın atadığı kayyumlarla rövanş almasını reddediyorum. Onun için buradayım. İsyanımızı, feryadımızı tüm Türkiye duysun diye buradayım.

Nedir bu çektiğimiz? Devlet gücünü ele geçiren başlıyor aşağıdakileri ezmeye, kendi rakibini ezmeye, başlıyor zulmetmeye. Üste çıkan alttakini eziyor. Üste çıkan başlıyor zorbalığa. Dünün ezileni Sayın Erdoğan üste çıkınca zulmetmeye başlıyor. Sandık günü hep beraber cevabımızı vereceğiz. Bu ülkede yaşanan nöbetleşe zorbalığa karşıyız.

Devlet gücüne sahip olan, süreyle ve hukukla sınırlı olmalıdır. Üç dönem kuralı vardı. 2015’te doldu bu üç dönem. Daha uçaktan gelirken ne demiş. Daha bırakmayacağım diyor. Yetmiyor. Şu andaki iktidar partisinin akitnamesinde vardır. Üç dönemi doldu. Ne zaman ki devlet gücünü kullanan hukuku tanımaz, o andan itibaren güç zehirlenmesi olur. 2018’den sonra tüm yetki tek elde toplayan, tek imzayla yöneten ülkeyi bataklıklara sürüklüyor.

Özgürce konuşan, cesur, zengin bir Türkiye istiyoruz. Endişeye mahal yok. Biz buradayız. Biz halkın yanındayız, hakkın yanındayız. Korku mu umut mu? Bu kararı bu meydan verecek. Açlık mı zenginlik mi? Çatışma mı barış mı? Baskı mı özgürlük mü? Otokrasi mi demokrasi mi? İşte bu meydandan birileri cevabını alsın.

GÜLTEKİN UYSAL’DAN AÇIKLAMA

Gültekin Uysal’ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

Kalk yiğidim, dağ başını duman almış. Aslan payını aslan olmayanlar almış. Aziz İstanbul Fatihin emaneti kutsal şehir.

Türk milletin tarihi yürüyüşünde önemli bir kilometre taşının bulunduğu noktadayız. Milletim için üzüntü içerisindeyim. Bu büyük devlet için üzüntü içerisindeyiz. Geleceği karartılan gençlerimiz adına üzüntü içerisindeyiz. Bu büyük ülkede bu büyük millet bu kadar kadar kötülüğü hak etmiyor.

Zalime, onun cellatlarına karşı bir büyük mücadeleyi burada başlatıyoruz. Yek vücut oluyoruz. Hep beraber yeter söz milletin diye haykırıyoruz. Bu kararın milletin vicdanında nokta kadar bir karşılığı yoktur.

Demokrasi ile hukuk ile bu iktidar sahiplerinin ufuklarını gömdük. Bakmayın isimlerine Adalet ve Kalkınma Partisi dediklerine. Adaletleri batanı çok oldu. Onların adaleti Deniz Feneri davalarında zaten batmıştı. Adınız ak olacağına alnınız ak olaydı.

AHMET DAVUTOĞLU’NDAN AÇIKLAMA:

Ahmet Davutoğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:

Değerli vatandaşlarım; İstanbul’un iki kez seçilmiş başkanı sayın İmamoğlu, değerli başkanlar sizleri selamlıyorum. Meselemiz İstanbul seçmenin iradesini korumak. Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik değerlini korumaktır. Altı genel başkan olarak buradayız. Hepimiz aynı sesle temel hak ve özgürlükler diyoruz, demokratik Türkiye diyoruz.

Sayın Erdoğan’a benzer karar verilmişti. Ben de o binadaydım. 21 Nisan 1998’de belediye binasında hangi değeri savunduysa yine aynı değerler için buradayım ve burada olacağım. O avcunuzda tuttuğunuz güç, sıktığınız anda kordan bir ateş gibi sizi yakar. Ateşe değil milletin iradesine dönünüz. 2023 seçimlerine de ipotek koyarız diyorsanız; işte 85 milyon demokrasi aşıkları adına söylüyorum; korkmadık, korkmayacağız.

Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; mahkeme tarafsız karar verdi demeyin. Biz bu kararı tanımadık, tanımayacağız. Sizin alacağınız karar, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini şekillendirecek. 28 Şubat mahkemeleri nice insanların geleceğini kararttı. FETÖ Yargısı 15 Temmuzu yarattı. Değerli yargı mensupları; hiçbir siyasi talimata asla uymayın.

Dün, Türk yargısı için kara bir gündü. Seçime giderken yargı mensupları siyasi baskı altında alınırsa; bilinsin ki 6 siyasi parti lideri burada.

Değerli AK Partiyi destekleyen seçmenler sizin kazanımlarınız yozlaşmış iktidar olamaz. Ve MHP’li seçmenlere sesleniyor. Milli birlik, Sivas Kongresi’ndeki kararla korunur. Kim ki milli iradeye el uzatırsa; gerçek terörist olur, gerçek düşman olur.

İstanbul, en büyük hocamdır. Bir İstanbullu olarak, ona karşı direnecek ve İmamoğlu’nun hakkını korumak konusunda en ufak bir tereddüt göstermeyeceğiz.

Gelecek kaygısı taşıyan değerli vatandaşlarım; biliniz ki biz ayaktayız. Hedefimiz; kimsenin düşüncesini açıklarken korkmadığı, inancı için engellenmediği yeni bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Altılı masa Türkiye’nin masasıdır, milletin masasıdır. Beştepe sakinlerine sesleniyorum; Türkiye’de iki sofra var. Biri; kurtlar sofrası. Biz o kurtlar sofrasına karşı Halil İbrahim Sofrası kurduk. Kurtlar sofrasına karşı Halil İbrahim sofrasına buyurun.

Önümüzdeki seçim sonucunda kimse kaybetmeyecek. Azimle yürüyeceğiz. İktidara sesleniyorum; bu masa dağılmayacak. Biz mevkilerin, makamların peşinde değiliz. İlk toplantımızda ortak politikalar metnimizi açıklayacağız. Yeni bir Türkiye, yeni bir yüzyılda gelecek.

MERAL AKŞENER’DEN AÇIKLAMA

Meral Akşener’in açıklamaları şöyle oldu:

Yüz yıl önce olduğu gibi bugün de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyenler burada. İstanbul’dan haykıranları duymadıkları anda biz Saraçhane’deyiz. Siz diyorsunuz ki “Saray sizinse Saraçhane bizimdir” 16 milyon İstanbullunun iradesi burada.

Size bize terörist deseler de haksız yere Ekrem kardeşimi yargılasalar da bu irade, bu yürek, bu cesaret bu demokrasi aşkı bu sandıkta verilecek cezanın ortaya koyduğu irade gösteriyor ki artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiyelinin de Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğunu görüyoruz. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Geldikleri gibi giderler. Demokrasi, sandık ve bu irade bizimdir.

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANVEKİLİ SABİR TEKİR’DEN AÇIKLAMA

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir’in açıklamaları şöyle oldu:

Herkesin bildiği bir gerçek vardır. Dünden bugüne adalet mekanizmasını kişisel ve siyasi hesaplarla bu mekanizmaya müdahale edenler mutlaka ve mutlaka zaman içerisinde kaybetmişlerdir. Böyle bir müdahale varsa buna müdahil olanlar hiç şüphesiz yine kaybedeceklerdir. Tarihin akışı böyledir. Bu tarihin akışını değiştirmek o kadar kolay değildir.

Tabiat böyle bir akışı asla ve asla engellemesine izin vermemektedir. Birileri hukuksuzluk yaparken adaleti çiğnerken biz hukukun dışına asla çıkmamaya kararlıyız. Hukukun sınırları içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Bu milletin huzuru için hukukun sınırları içinde kalmaya kararlıyız. Biz her zaman adaletin yanında yer alacak ve herkes için adalet demeye devam edeceğiz. 84 milyon insanın yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine ve benzeri diğer hususlara asla itibar etmeden herkese adaletin eşit ve dengeli bir şekilde sunulması gerekmektedir. Yarının Türkiye’sini el ele ve gönül gönüle kurmaya çalışacağız”