Tunç Soyer: İzmir düşman toprağı değil, bunlar reva görülemez

Tunç Soyer: İzmir düşman toprağı değil, bunlar reva görülemez

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’e yapılacak hizmetlerin merkezi hükümet tarafından engellenmesine tepki gösterdi. Soyer, “Vatandaşın aleyhine siyaset yapamazsınız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kasım ayı toplantısının sekizinci birleşimi, Tunç Soyer başkanlığında dün yapıldı.

Oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 ve performans programı görüşüldü. Oylama sonrasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılı bütçesi 25 milyar 900 milyon TL olarak belirlendi. Bütçe, CHP ve İYİ Parti’nin kabul, AKP ve MHP’nin ret oylarına karşın oyçokluğuyla kabul edildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2023 yılı bütçesi için, “Ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı ve birçok kamu kurumunun asgari hizmetlerini verecek finansmana dahi zor ulaştığı bu dönemde yatırım bütçemizin yüzde 40’ın üzerinde olması elbette gurur verici” diye konuştu.

TUNÇ SOYER HİZMETLERİ ANLATTI

Asfaltlama, kentsel dönüşüm, yapı stoku envanteri gibi yürütülen çalışmalardan örnekler veren Soyer, “30 Ekim depreminden en çok etkilenen Bayraklı’da hayata geçirdiğimiz çalışmayla 33 bin 100 konutun yapı envanterini çıkardık. 60 bin konut için ikinci etap çalışmasını başlatıyoruz. Altyapı stratejik amacımızın temel ayaklarından bir diğeri elbette kentsel dönüşüm. İzmir, ne yazık ki 50 yılı aşkın bir süre çarpık yapılaşmanın kurbanı olmuş. Ulaşım altyapısı düşünülmeden imar aflarıyla büyüyen şehir, dev bir beton yığınına dönüşmüş. Yeşil ve sosyal alanlardan yoksun mahalleler birbirine düğüm olmuş. Şimdi biz, bu düğümü sabır ve itinayla çözüyoruz” dedi.

Soyer, yapımı süren ve 93 kilometreyi bulan 6 raylı sistem projesine toplam 32 milyar lira harcayacaklarını belirterek, “Bu projeleri bitirdiğimizde İzmir’deki raylı sistem ağımız 270 kilometreye çıkacak. 2023 yılında raylı sistem yatırımlarımıza toplam 3 milyar 374 milyon TL bütçe ayırdık. Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında hem Narlıdere Metrosu’nu hem Çiğli Tramvayı’nı hizmete açıyoruz” diye konuştu.

“İZMİR BAŞKA BİR RUHLA YÖNETİLİYOR”

Son 5 yılda muhalefet partilerinin TBMM’ye sunduğu 3 bin 845 kanun teklifinin hiçbirinin iktidar tarafından kabul edilmediğini aktaran Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ise çok başka bir ruh ve anlayışla yönetiliyor. Muhalefetten gelen önergeler, şayet İzmir’in yararına ise derhal işleme alınıyor. Sırf muhalefetten geldi diye şehrimiz, ülkemiz için doğru olan bir fikri sumen altı etmeyi kendimize asla yakıştırmıyoruz” dedi.

“İZMİR İÇİN AŞKLA ÇALIŞIYORUM”

Soyer, İzmir için aşkla çalıştığını belirterek şunları söyledi:

“Biz, İzmir’in, 4,5 milyona yakın insanın birbiriyle ve doğasıyla uyum içinde yaşadığı örnek bir metropol olması için çalışıyoruz. İzmir, bizim için bir kavga konusu değildir. İzmir, bir çözüm meydanıdır. Zorluklara karşı birlikte göğüs gerdiğimiz ve bu sayede vatandaşa hizmet ürettiğimiz bir şehirdir. Bu temel ilkemizin İzmir için olumlu sonuçlarını her geçen gün görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Seçim kampanyamızda İzmir için uzun soluklu bir tarif yapmıştık. İzmir’in refahını büyütmek ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak asıl gayemiz. Bu hedeften tek bir gün dahi ayrılmadık ve nasıl ulaşacağımızın yol haritasını Eylül 2019’da meclisimizden oybirliği ile geçen 2020-2024 stratejik planımızda ortaya koyduk. Gururla söyleyebilirim ki Türkiye’de ilk defa Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı yüzde 100 kapsayan bir stratejik planımız var. Bu plan, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşuyor. Stratejimiz, bize, giderek derinleşen yoksulluğa, karamsarlığa rağmen şehrimizdeki refahı artırmak ve adil bir şekilde bölüşümünü sağlamak için rehberlik ediyor.”

“ZARARIN SORUMLULARINDAN HESAP SORULMALI”

Soyer, bakanlıklar ve hükümete bağlı kurumların proje, kredi ve tahsis talepleri konusunda engeller çıkardığını öne sürdü. Verilmeyen onaylar ve bekletilen imzalar nedeniyle ortaya çıkan zararların incelenmesini ve sorumlularından hesap sorulmasını isteyen Soyer, şöyle konuştu:

“Yüzüncü yılını geride bırakan Cumhuriyet’in savcılarını ve hakimlerini göreve davet ediyorum. İzmirlilerin hakkı olan çok sayıda icraatımızın sekteye uğratılmasını asla kabul etmiyoruz. Çünkü atmadığınız, beklettiğiniz her imza ya bir kamu zararı ya da kamuya zarar üretmektedir. Veyahut her ikisine birden neden olmaktadır. Açıkçası, hizmetin nasıl olup da bu kadar siyasete alet edilebildiği bir noktaya geldik, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Siyaset kurumu böyle bir şey değildir. Vatandaşın aleyhine siyaset yapamazsınız. Şunu lütfen unutmayın; İzmir, düşman toprağı değildir. İzmirliye bunlar reva görülemez. İzmir, bu ülkenin 81 ilinden biridir, ayrılmaz bir parçasıdır. İzmir’in Ankara’da bekleyen işleri, sadece bu şehrin belediye başkanı olarak beni değil, hangi partiden olursa olsun İzmirlilerin oylarıyla bu salona gelen tüm meclis üyelerimizi bağlar.”

ENGELLENDİĞİNİ ÖNE SÜRDÜĞÜ PROJELERİ AÇIKLADI

Tunç Soyer, engellendiklerini öne sürdüğü çalışmalarla ilgili madde madde şu bilgileri verdi:

“- ESHOT Genel Müdürlüğü’nün filosuna katmayı planladığı 100 adet elektrikli otobüs için finansman kaynağı yaratma hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurduk ve 421 milyon TL’lik kredinin iç borçlanma ile karşılanması için onay talep ettik. Geçtiğimiz yedi aylık süre içerisinde bakanlıktan olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadık.

– Deniz ulaşımında kullanılan iskelelerin belediyeye devrine ilişkin talep, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 8 yıldır cevaplanmadı.

– Bostanlı Vapur İskelesi yanındaki balıkçı barınağının bir kısmının Körfez’de yolcu taşımacılığı yapan gemilerin bağlama yeri sorununu çözmek için kullanılması amacıyla yapılan imar planı, Ulaştırma ve Altyapı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görüş verilmediği için uygulanamadı. Ardından gemilere barınak olarak kullanılması planlanan Bostanlı Balıkçı Barınağı’nın belediyeye tahsisine ilişkin talep, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından önce uygun bulundu, ardından reddedildi.

– Yaz döneminde vatandaşlarımızın günübirlik tatillerini ekonomik olarak yapabildiği Yassıcaada’nın kira sözleşmesinin yenilenmesi talebi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görülmedi ve Yassıcaada tesisleri âtıl hale getirildi.

– Bayraklı Şehir Hastanesi teleferik hattı için hazırlanan etüt proje ihale edilerek proje sürecine başlanmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi tarafından hastane bölgesinde yapılması planlanan üst istasyon bölgesinin kullanım hakkı talebine cevap alınamadı.

– Kentin kuzeyinde, Bergama’da, İslamsaray Mahallesi’nde belediye hizmetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmek için kurulacak şantiye alanının tahsisi için yapılan başvuru, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 3 yıldır cevap bekliyor.

– Alsancak, liman arkası bölgesindeki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde bulunduğu taşınmazın özelleştirilmesine yönelik satış ihalesini Grand Plaza AŞ kazanmasına rağmen söz konusu ihale iptal edildi. Bir daha yenilenmedi. İzmir’in bu eşsiz kültür mirası, 4,5 milyon İzmirlinin gözleri önünde gün gün çürüyüp gidiyor. Bu, kamu zararı değil de nedir? Tekrar ihaleye çıkmayan bürokratlara sesleniyorum. İzmir’e bunu reva görmeyin. ‘Biz talibiz’ dedik. O bina çürüyüp gitmesin. Bu şehrin bir mirasıdır bu.

– 30 Ekim İzmir depreminin ardından İzmir Valiliği kararıyla Kemalpaşa Sütçüler Mahallesi’nde, binaların enkaz atıklarını geri dönüştürmek ve ekonomiye kazandırmak için kurulacak tesise onay verilmedi.

– Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin revizyonu için dış finansmanı, ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Bu kapsamda, proje için dış finansman kullanılabilmesine dair şubat ayında izin yazısı yazıldı. Ancak Hazine onayı gelmeyince İZSU, bu yatırımı öz kaynakla yapmak zorunda kaldı.

– Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi IV. faz II. ikmal inşaatı için yine dış finansmanı, ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Burada da dış finansman kullanılabilmesine dair onay şubat ayından bu yana verilmedi.”

“KAMUYA ZARAR VEREN DURUMLAR”

Başkan Soyer kamuya zarar veren durumlar olarak gördüğü bazı örnekleri şöyle sıraladı:

“- Çevre ilçelerin ulaşım sorununa çözüm üretecek projemize vize verilmedi. Özel taşıma kooperatiflerini kentin ulaşım ağına dahil etmek, nakit ödeme yerine elektronik biniş kartı aracılığıyla yurttaşların indirimli ulaşımdan yararlanabilmesini sağlamak için 2019 yılında Seferihisar ilçesinde başlatılan İZTAŞIT Projesi’ni yaygınlaştırma hedefi, ‘özel kuruluşlardan alınmak istenen toplu ulaşım hizmetinin ihaleyle yapılması zorunluluğu’ mevzuatına takıldı. Bu hizmetin yapılacak protokollerle birden fazla kooperatiften alınması yönündeki talebimiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan kabul görmedi.

Bu konudaki ikinci engel ise UKOME’nin işleyişine müdahale edilerek gerçekleştirildi. Büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluk alanında kalan yerlerde ulaşım ve trafik ile ilgili kararları alarak planlama ve koordinasyonu sağlayan Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün (UKOME) yapısı değiştirildi.

– Kentsel dönüşüm alanında karşımıza çıkarılan engeller arasında, maalesef hepimizi çok yaralayan, depremzedelerin mağduriyetini giderecek kredi onayının iki yıla yakın bir süre bekletildikten sonra gelmiş olmasıdır. Fakat gelen karar, bu uzun bekleme sürecinden çok daha vahim. İzmirli depremzedeler için büyük emek sonucunda elde ettiğimiz uluslararası düşük faizli konut kredisinin çok büyük kısmı, İzmir’e değil, Türkiye’nin başka illerine kaydırıldı.

– Gaziemir ilçesi, Aktepe ve Emrez mahallelerindeki kentsel dönüşüm alanında hak sahibi olan yurttaşların tapularında yer alan Hazine fazlalıklarının kaldırılmasına ilişkin teklifimiz ise Bakanlık tarafından cevapsız bırakıldı.

– İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mezarlık yeri için arazi tahsis talebinin bile 5 yıldır bekletildiğini üzülerek ve utanarak söylemek mecburiyetindeyim.

“KAMU ZARARINA NEDEN OLAN ENGELLEMELER”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuşmasını hem kamuya hem de kamu zararına neden olan engellemeler olarak gördüğü faaliyetleri ise şöyle sıraladı:

“- Kentin güneyinde 6 ilçenin evsel katı atıklarını geri dönüştürmek ve atıklardan elektrik üretmek amacıyla Menderes’te yapılacak Güney-2 Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’ne 2 yıldır onay verilmedi.

– Kentin kuzeyinde verilecek hizmetlerin önünü açacak şantiye alanı için belediyeye 3 yıldır yer tahsisi verilmiyor.

– Seferihisar şantiye alanı için de tüm kurum onayları alınmış olmasına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tahsise izin vermiyor.

– Çiğli Tramvayı yapımı kapsamında, Mavişehir Uzatma Hattı için yaptığımız başvuru ise çözümsüz kaldı.”