Ana Sayfa Başkandan Mesajlar İmamoğlu: Çıkıp diyorlar ki ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor’, sahiplenmesek batırırdınız

İmamoğlu: Çıkıp diyorlar ki ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor’, sahiplenmesek batırırdınız

İmamoğlu: Çıkıp diyorlar ki ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor’, sahiplenmesek batırırdınız

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rumeli Hisarı-Aşiyan Füniküler Hattı’nın açılışına katıldı. İmamoğlu, “Çıkıp diyorlar ki, ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor.’ Sahiplenmesek batırırdınız işte batırmadık.” dedi.

“Bugün İstanbul’un belki de çok özel bir alanını hizmete açıyoruz. Bizim için bir özel tarafı da bu hattımızın Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve hocalarının hayatlarını kolaylaştırmak adına güzel hizmetler sunacak olması. Üniversitelerinde kararların demokratik bir biçimde alınmasını istedikleri için ne yazık ki uzun süredir cezalandırılan ve türlü eziyetlere maruz bırakılan öğrenciler ve hocalarımız en azından bu hizmetle hayatlarında bir rahatlık yaşayacaklar.” ifadeleriyle sözlerine başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Son yıllarda yapılan yanlış uygulamaların işlere nasıl yansıdığının çarpıcı bir özeti diyebiliriz. Bu hattın ihalesi, Mart 2017’de yapılıyor. Süreç başlatılıyor. 800 metrelik bu hat 2019’da bitirilmeliydi iş planına göre. 2019 başında geldiğimizde burası terk edilmiş bir şantiye olarak teslim aldığımız yerlerden bir tanesi. Çünkü finansı planlanmadan ihale yapılmıştır. Ayrıca ihale sürecinde de öyle enteresan hataları tespit ettik ki kimsenin aklı almaz. Birçok teknik sorunun varlığı da işin başka boyutuydu.

“SAHİPLENMESEK BATIRIRDINIZ”

Bizden önceki beyefendiler, bu arada beyefendiler diyorum çünkü bundan önceki dönemde tek bir kadın bile yoktu çalışan grubun için onun için beyefendiler diyorum. Açıkçası kendi süreçlerinde aslında baktığınızda avantaj gibi gözükebilir, her istediklerini yapabiliyorlardı, finans bulabiliyorlardı, pandemi yoktu, enflasyon ve döviz kuru bugünkü gibi korkunç durumda değildi. Bütün uygun koşullar altında bile yapabildikleri iş böyleydi. Biz ise neredeyse kalan yüzde 80’ini ve geçmişteki hataları gidererek yaptığımız iş ve bitiriş biçimimiz aynen buradaki gibi olmuştur. Ondan sonra çıkıp diyorlar ki, ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor.’ Sahiplenmesek batırırdınız işte batırmadık. Sizden teslim aldık, sahiplendik insan gibi teslim ediyoruz. Kaldı ki  ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor’ derken Allah aşkına biz kim, siz kim? Bizim derken neyi kastediyorsunuz, ben bu aklı da anlayamıyorum. Bu projeler kimsenin babasının malı değil. Devlette devamlılık esastır. Görevde kim olursa olsun proje milletindir, devletindir. Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir ayrıca.

Aydınlatmak istedik. Milyarlarca liralık buralarda dönen usulsüzlükleri, problemleri aydınlatmak istedik. Bugün belki de bize karşı bu cesurca konuşmaları yapamazlardı. Soruşturma dosyalarını elimizden almasalardı yapamazlardı. İçişleri Bakanı, 33 tane soruşturma dosyasına, milyarlarca liralık kamu zararı içeren bu dosyalara el koymuştur. Tabiri caizse hasıraltı etmiştir ve devletin vazgeçilmez kurallarından biri olan denetleme mekanizmalarını çürütmeye gayret etmiştir.

“ATATÜRK BİZİM KALBİMİZDE”

Bizi böylesi güzel bir yönetime, öylesi zor bir dönemde, dünyanın tabiri caizse diktatörlüğe boğulduğu ve savaşın içine gömüldüğü bir dönemin arifesinde bizi Cumhuriyetle, eşitlikle, özgürlükle buluşturan, demokrasiyle buluşma adına çabalarına başlangıcına imza atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle, şükranla anıyorum. 100. yılına yaklaşıyoruz. 100. yılından bir önceki cumhuriyeti hep birlikte kutlayacağız. Bizim kutlamalarımızda, bizim sloganlarımızda yüzyıllar geçse de hep Atatürk olacak. İsteyen afişine Mustafa Kemal Atatürk’ü koymayıversin. Atatürk, bizim gönlümüzde, kalbimizde.

KILIÇDAROĞLU: KISIR TARTIŞMALAR İÇİNDE DEVLETİ YÖNETEMİYORLAR

Daha sonra kürsüye çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

İstanbul gibi bir kentte yaşamanın kendine göre sorunları vardır. O sorunları aşmak konusunda kentin yöneticisi arkadaşlarıyla beraber bu sorunları çözmeye talip olurlar. Az önce anlattı başkan, hangi zorluklarla karşılaştığını ve bu zorlukları nasıl aştığını ifade etti. Devleti yönetenlerin belli sorumlulukları vardır. Alt yöneticiler belli sorunlarla karşılaştığında üst yöneticiler bu sorunların giderilmesi için çaba harcarlar. ‘Hayır bu sorunlar aşılmasın, İstanbul bizimdi. Bir daha belediye başkanı sorunların içinde boğulsun, biz gelelim’ anlayışı sağlıklı ve tutarlı bir devlet anlayışı değildir. Ekrem Başkan, bütün sorunları akılla ve bilimle aşan ve İstanbullulara hizmet eden bir kişidir.

Elbette ki bir kente hizmet edilirken bilgiyle hizmet edilecektir. Planlama yapılacaktır. Maliyet hesapları çıkarılacaktır. Akademik dünyadan da yararlanılacaktır ve İstanbullular verilen hizmetin değerini yaşayarak göreceklerdir.

Buraya gelirken yapılan bir rölyefin önünden geçtik. Boğaziçi Üniversitesi sadece Türkiye değil akademik dünya açısından da son derece önemli bir üniversite. Üniversitede her türlü düşüncenin özgürce tartışılması, bilgi üretmesi bir ülkenin ekonomik açıdan sıçramasına yol açar. Üniversiteyi felç ederseniz Osmanlı nasıl sanayi devrimini kaçırdıysa, sizde teknoloji devrimini kaçırmış olursunuz. Acaba bunun farkında mı devleti yönetenler? Bir kişi ‘Ben vizyon sahibiyim’ diyorsa önümüzdeki yüzyıldaki gelişmeleri görmek zorundadır. Hangi gelişmelerin olduğunu bilmek zorundadır. Bilgi üretmeyen bir ülkenin 21. yüzyılda sınıf atlaması mümkün değildir. Bilgiyi üniversitelerde üreteceğiz. Eğer birileri sultanın sofrasında oturarak Boğaziçi’nde görev yapmaya çalışıyorsa oradan hayır gelmez. Kısır tartışmalar içinde ‘Acaba belediye başkanına nasıl çelme takarım’ anlayışına girerseniz devleti yönetemezsiniz, nitekim yönetemiyorlar.

Bizler hep beraber Türkiye’yi İkinci Yüzyıl’a hazırlayacağız. 6 lider bir aradayız. Bugün yaşadığımız şartları hepimiz biliyoruz ama hepimiz bu zorlukları nasıl aşacağımızı da biliyoruz. Eğer bu ülke en zor zamanlarda Milli Kurtuluş Savaşı’nı vermiş ve büyük başarılara imza atmışsa ve attığı imza bütün mazlum ülkelere örnek olmuşsa, onlarda kendi bağımsızlıklarını inşa etmişlerse Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bu güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız.