Ana Sayfa Sosyal Sağlık Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiğidir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiğidir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiğidir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiğidir

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca toplantının ardından açıklama gerçekleştirdi.

Fahrettin Koca’nın açıklamalarından satır başları:

Ülkemiz koronavirüs sebebiyle uygulanan kısıtları ve tedbirlere tam uyulacağı inancıyla bu kısıtlar kaldırıldı.

Bugüne kadar sokağa kısıtlı şekilde çıkabilen 65 yaş üstü büyüklerimiz artık haftanın her günü sabah 10 ile akşam 8 arasında çıkabilecektir. Bu grubun bugüne kadar evde kalmasının sebebi kovid-19 hastalığına karşı ciddi bir dezaantaja sahip olmasıdır.

Bilindiği gibi 65 yaş üstü vücut direncinin düşüklüğü ve kronik hastalıklar sebebiyle kovid-19’a karşı zayıftır. 65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce vakaların yüzde 15.7’si bu yaş grubundandı. Sokağa çıkma yasağından sonra bu oran yüzde 7.5’e düştü.

Bu bilgiler akılda tutulmalıdır. Tedbir tamsa, korkuya mahal yoktur. Dünkü kabine toplantımızın akabinde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan kararlarla 18 yaş altıyla ilgili kısıtlamaların tümü kaldırıldı.

Bu yaş grubu hastalığı belirtisiz yaşayan, bulaştırıcılıkla potansiyeli olan gruptur. Kısıtlar, yayılıma ve kayıplara engel oldu. Umarım gençlerimiz ve büyüklerimiz bu serbestliği hem bir hak hem de hak edilmiş bir teşekkür olarak görürler.

Büyük bir sınav verdik. Şimdi bu sınavın finaline hazırlanmalıyız. Tedbirler konusunu, bunları layıkıyla uygulamakta her ne kadar bazı sorunlar yaşasak da iyi çalıştık.

Bugün sahip olduğumuz bilgiye kısıt döneminde sahip değildik. Şimdi ise hastalıktan kendimizi nasıl koruyacağımızı iyi biliyoruz. Pasif mücadele döneminden aktif mücadele dönemine geçtik. Aktif mücadeleyi evlerimizden çıkıp ekonomik, sosyal, kültürel hayata katılarak vermeye başladık.

5 bine yakın insanımızın bu salgın sebebiyle aramızdan ayrıldığını hatırlayın. Tedbirlere uyum, kayıplara saygımızın da bir gereğidir. 10 gün önce başlayan normalleşme süreci sağlık alanı başta olmak üzere çok geniş bir alanı içeren ve büyük önem arz eden bir süreçtir.

Dünya çapındaki salgın ölüm kalım endişesiyle insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı. Üretime, ticarete, eğitime, kültür hayatına kısacası insan hayatı başta olmak üzere tüm hayata darbe vurdu. Türkiye bu süreci en az hasarla yaşayan ülkeler arasında.

Normale dönüşün geri dönüşsüz olmasını sağlarsak daha mutlu bir ülke olacağız. Kontrollü sosyal hayatın amacı geriye dönüş yolunu kapatmaktır. Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiğidir.

Yurt dışından gelenler için karantina uygulaması olacak mı?

Dünyada özellikle normalleşme döneminde uçuşlarla ilgili büyük tartışmalar var. Bu uçuşların nasıl yapılabileceği konusu çok tartışıldı. Avrupa ülkeleri, DSÖ dahil olmak üzere, havalimanlarında test yapılmasını önermedi. Avrupa ülkeleri de şu an herhangi bir testi önermiyor ve yapmıyor.

Biz Türkiye’de özellikle turizmin yoğun olduğu bölgelerde, oralardaki yerleşim yerlerini sertifikalandırarak, nasıl hareket edilmesi gerektiği, çalışanların çalışma şekilleri dahil olmak üzere bu anlamda bütün detayları belirlenmiş oldu. Biz Avrupa’dan farklı olarak şunu yapmak istiyoruz. Yurt dışından gelen bütün vatandaşları sağlık taramasından geçirmek istiyoruz. Bütün vatandaşlarımızın ateşlerine de bakılmış olacak. Eğer hastalık bulgusu varsa o durumda gerektiğinde hastanede tedavisini planlıyor olacağız.

Bunun dışında ülkelerden gelen, hangi ülkelerin salgın durumunu da göz önüne alarak, hangi takvimle bu uçuşların verilebileceğini de belirlemiş olduk. O nedenle bugünden itibaren planlamıştık. 90 ülkeyi baştan belirledik 60 ülke daha ilave ettik. Bir takvimle bu planlandı.

Bu ülkelerden uçuşların yapıldığı dönemde, o ülkelerdeki bulaşın ne olduğunu bilmek istiyoruz farklı olarak. Eğer o ülkeyle ilgili öngörülebilir bir düşüklüğünde olduğunu anlarsak daha sonra örneklem yöntemiyle devam etmek istiyoruz.

65 yaş üstü yasağa rağmen neden ölüm oranları 65 yaş üstünde daha fazla?

Toplam vakanın içindeki 65 yaş üstü oranı yüzde 15.7’ydi. Kısıtlama sonrası ise 65 yaş üstü bu oran yüzde 7.5’e düştü. Yani yarı yarıya azalmış oldu. Eğer aynı şekilde 1 Nisan öncesinde devam ediyor olsa idi o durumda bu sayı iki katına kadar hayatını kaybeden vatandaşımızın olmasıyla sonuçlanabilirdi.

Biz Türkiye olarak 65 yaş üstü kısıtlamadan son derece fayda gördüğümüzü özellikle söylemek istiyorum.

Ayrıntılar geliyor…