Prof. Dr. M. Kemal Kuşcu; Lütfen BİLGİYE VE TECRÜBEYE GÜVENİN.

Değerli Danışanlarımız,

Yoğun ve zorlu bir dönemden geçmekteyiz. Bildiğiniz gibi COVİD-19 salgını  hayatımızda bir süre kökten değişikliklere neden olacak. Bu dönemdeki en büyük dayanağımız bugüne kadar inşa ettiğimiz tecrübelerimiz, ait olduğumuz büyük insanlık ailesinin oluşturduğu bilgi, sevdiklerimiz ve birlikteliklerimiz olacak.
Bu dönem için bir kaç önerimi sizlerle paylaşmak isterim:
–  Lütfen yalnızca profesyonellerin ve konuyla ilgili geçerli bilgilere sahip kurumların (tabip odaları , bakanlık, uluslararası kuruluşlar) bilgilendirmelerini takip edin. Kendinizi gereksiz bilgi akışına mesafeli tutun. İşinize yaramayacak bilgileri , spekülasyonları gündeminize almayın. Sosyal medyayı  dayanışma için kullanın. Şunu aklımızda tutmamız çok önemli : Bilim böyle bir süreci nasıl geçeceğimizi iyi biliyor. Bu dönemde tek ihtiyacımız basit ve uygulanabilir  bir çerçeve oluşturmak  ve bize rehberlik edecek sorumlu kurumların rehberliğini kullanmak. GEREKSİZ VE AŞIRI UYARI STRESİN EN TEMEL KAYNAĞIDIR. BİLGİYE VE TECRÜBEYE GÜVENİN.
-Bu dönem tedirginliklerimizin ve buna bağlanan kaygılarımızın artmasına neden olacak. Böylesine belirsiz dönemlerde  kaygımızı arttıran temel  neden hayatımız üzerinde kontrol hissimizin azalması.  Bu dönemi iyimser bir eyleme dönüştürmemiz gerekiyor. Gününüzü planlayın, rutinlerinizi oluşturun. Bir düzen kurun.  Gün içinde disiplinli yaşamaya gayret edin. İYİMSER DİSİPLİN VE DÜZEN, KONTROL HİSSİMİZİ YERİNE KOYMAMIZA FIRSAT VERECEK.
-Kendinize ve bedeninize iyi bakın. Çevrenizi buna göre düzenleyin. Yaşadığınız ortama şartlarınız ölçüsünde ihtimam gösterin. Fiziksel aktivitenizi dar alanda da olsa gerçekleştirin.  İyi beslenin,  iyi uyumaya gayret edin. Gün içerisinde bedeninizi gevşetebileceğiniz alternatif  yöntemlerini kullanabilirsiniz. İnternette bu konuda size yardımcı olacak kaynaklar mevcut. FİZİKSEL İYİLİK HALİMİZ, OLUMLU DÜŞÜNMEMİZİ KOLAYLAŞTIRACAK.
-Bu dönemde sorunlar için bireysel değil ancak ortak çözümler oluşturabileceğimizi aklımızda tutmamız gerekiyor.  Kendimiz için aldığımız önlemleri başkaları için de alıyoruz. Bizim dışımızda destek olabileceğimiz kişilere bu desteği vermeliyiz.  Bu dönem dayanışma dönemi . Yapabileceğimiz çok küçük şeyler  (komşumuza küçük bir destek, çalışanlarımıza  hayatı kolaylaştıracak kararlarımız, oluşan bir sivil toplum etkinliğine uzaktan da olsa destek vermek)  bize iyi gelecek.  BAŞKALARI İÇİN OLUMLU ETKİ OLUŞTURACAK ŞEYLERE KATKIDA BULUNMAK VE DAYANIŞMANIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZE BÜYÜK KATKILARI VAR. EYLEM İÇİNDE OLMAK SORUN ÇÖZEBİLME HİSSİMİZİ ARTTIRACAK.
-Uzun süre aynı ortamda kalmak kolay bir süreç değil. Bu noktada şunu vurgulamam çok önemli : Gündelik hayatımızın akışında şartların oluşturduğu sınırları yaşamak bizleri orta ve uzun  vadede olgunlaştırıyor. Önemli olan bu sınırlamayı nasıl yaşadığımız. Bu süreçte en değerli tepki kontrolümüz dışında bir zorunluluğa maruz kaldığımız hissini  ortadan kaldırabilmek olacak. Bu dönemi  hayatınız içinde anlamlı bir etkinliğe dönüştürün. Yeni bir alanı keşfetmek,  öğrenmek , yeni fikirleri oluşturmak için şimdi birbirimize hiç olmadığımız kadar yakınız. Birlikte çalışmaya her zamankinden daha hazırız.  EV İÇİNDE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK, KEŞFETMEK VE FAYDA OLUŞTURMAK İÇİN BU DÖNEMİ  BİR HAYAT PROJESİNE  ÇEVİRİN.  YAŞADIĞINIZ GELİŞİMİ PAYLAŞILIR HALE GETİRİN.
Yaşadığımız günlerde her geçen gün yeni şeyler öğreneceğiz.  Bu dönemde ilişkilerimizin  hayatımızda ne kadar değerli yer tuttuğunu yeniden keşfedeceğiz. Fiziksel olarak izole olmak sosyal olarak izole olmak anlamına gelmiyor.  Dostlarınızla, sevdiklerinizle bağlantıda kalın, onları düzenli olarak arayın.  Bu dönemde daha büyük ihtiyaç içinde olacak gruplara  duyarlılığımızı korumamız çok önemli .  Ulaşabildiğimiz her ihtiyaca çözüm yaratmaya gayret edin. DAYANIŞMAMIZ VE SOSYAL BAĞLARIMIZI SIKI TUTMAMIZ BİZLERİ GÜÇLENDİRECEK.
Sevgi ve Saygılarımla,
Prof. Dr. M. Kemal Kuşcu