GELECEĞİN KANALLI İSTANBUL’U

Cengiz Erdil 8 Aralık 2019

www.gazetepencere.com

GELECEĞİN KANALLI İSTANBUL’U

Tarih 29 Mayıs 2053…Fatih’in fethi üzerinden 600 yıl geçti. İstanbul’un tarihi gerçekten değişti. Burası artık bir ada… Avrupa ile Asya kıtası arasında kalan süper megapol bir ada kent burası.

İstanbul Adasına hoş geldiniz. Adamız biraz çürük yumurta gibi kokuyor, Marmara Denizi renkten renge giriyor, dört bir yanımız beton. Atalarımızdan yadigar Tarihi Yarımada, Galata ve Üsküdar’ı gökdelenler sarmış.

Büyük depremde başta Ayasofya olmak üzere, Topkapı Sarayı,  Sultanahmet, Süleymaniye hasar gördü ama kredi sever iş bilir inşaat yapıcılarımız onları adeta yeniden yaptı.

İmparatorluklar başkenti tarihin gördüğü en yüksek nüfusa ulaştı. 40 milyonu geçtik, kentimizde siz misafirlerle neredeyse 50 milyon insan yaşıyor. Size de kanal ve boğaz manzaralı kente çok tepeden bakan apartman dairelerinden verebiliriz. Malum şu krizi bir türlü atlatamıyoruz. Bizdeki konut dünyanın en ucuzu.

Kentin adını taşıyan kanalımız Trakya’yı yuttu, Tekirdağ banliyömüz oldu. Karadeniz kıyılarında Bulgaristan sınırına hemen yakın yerlerde İstanbul kentinin yeni zenginleri villalar yaptırdılar.

Anadolu bizim kentimize çalışıyor. Her türlü yiyecek dışarıdan geliyor. Dünyanın en pahalı kentlerinden biriyiz. Kentin su ihtiyacı artık denizlerden sağlanıyor bu yüzden biraz tuzlu.   Anadolu’da da nehirler kurudu. Dünyada zaten su savaşları var.

Ve yedi tepeli kent için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

KABUS SENARYOSU

Türkiye’nin milyarlarını yutacak Kanal İstanbul yapılırsa yukarıdaki senaryonun daha beterini yaşayabiliriz.  Kanalın yapılması halinde ortaya çıkacak olan çevre felaketini bazı bilim insanları açıklıyor, bunların başında da Prof. Cemal Saydam geliyordu.  2011’den beri ısıtılıp gündeme getirilen Kanal İstanbul için, Saydam;  “Bölgenin coğrafyasını değiştirecek. Karadeniz ve Marmara’da çok büyük olumsuz değişikliklere yol açacak” diyordu. Saydam’a radyo günlerimde sıkça bağlanıp bu konuda röportaj yapmışlığım vardır. Hoca ilk zamanlar çatlak ses gibiydi, ancak araştırmalar hızlandıkça Saydam’ın öncülük ettiği kervana katılanların sayısı arttı.

İSTİŞARE MASALI

Türkiye halkının asırlardır cazibe merkezi olan İstanbul için güç sahipleri nedense bir türlü karar veremediler. Kültür Başkenti oldu, ‘Olimpiyatı burada yapalım sporun merkezi olsun’ dediler. Dünyanın finans merkezi olması için beton göletler yaptılar. Kenti maşallah her şeyin merkezi yaptılar. Oysa bu ülkenin üniversitelerinden yetişmiş bilim adamlarının önerileri basitti.

-Kentte nüfus yoğunluğunu azaltın. Anadolu’daki bazı kentlerin İstanbul’un yükünü alması için proje geliştirin.

-Kuzey ormanlarını koruyun. Karadeniz kıyılarını, yerleşime açmayın.

-Yapıları güçlendirin, kent artık yeraltında yaşasın. Metrolar yapın. (kanal İstanbul’a akıtılacak servetle ‘Her Sokağa Metro’ projesi bile gerçekleşir )

Daha pek çok bilimsel araştırmalara dayalı öneri var ama burada sayfalar yetmez. “Biz istişare yaparız” diyen iktidarın bu önerilere kulaklarının kapalı olduğu gün gibi ortada.

Birileri ister, onlar yapar…

Cengiz Erdil 8 Aralık 2019

www.gazetepencere.com